Arife günü sabahleyin erkenden mahallenin çoçukları küme küme kapıları dolaşarak kömbe dişirirler (isterler, devrişirler). Topladıkları kömbeleri her küme aralarında av yarı pay yarı eşit olarak paylaşıp hisselerine düşenleri evlerine götürürler. Bu kömbeler, çocuğa aittir, başkaları yiyemez.
Bayram adetleri eğlenceleri arife gününden başlar. Erkekler öğle ya da ikinde camiinden sonra toplu halde kabir ziyaretine gidip dua ederler.
Bayram günü sabah namazı ve bayram namazı için erkekler cami de toplanırlar. Kadınlar sabah namazından önce kuyulardan, çeşmelerden testilerini doldurup getirirler. Bu sularn zemzem olduğuna inanılır.
Erkekler bayram namazından gelinceye kadar kadınlar sofra hazırlarlar. Hazırlanan bu sofralar erkeklerle birlikte, cami önüne götürülerek bayram yemekleri topluca yenilir. Kadınlar evde yerler. Yemekten sonra bayramlaşma başlar. ‘ Bayramın barik (mübarek) olsun ’ diyerek tokalaşırlar. Her aile yaşlılarını bayramlamaya gider. Gençler cami önlerinde, odalarda toplu halde bulunan büyükleri bayramlarlar.
Kurban bayramlarında, bayram namazında sonra hemen kurban kesimine başlanır. Öküz, deve kesenler, etleri bölüşüp evlerine taşıyıncaya ve kadınlar etrafı temizleyip süpürünceye kadar, kurbanlığın ciğeri de kavrulmuş, yenmeye hazırlanmış olur.
Kurban etinden yedi pay ayrılarak kurban kesememiş yedi haneye birer pay verilinir. Kalanlar kavurma yapılır dağarcığa konulur. Kaburgaları ala etli güneşte kurutulur. Davarın karnına gelen yerlerinden sırım dilinerek gine güneşte kurutulur. Kuru kaburgalar kışın yemeklere özellikle tarhana aşına bir parça atılır. Sırımlar korda çözdürülerek (ateşte sucuk kızartır gibi) birer lokma ağza atılarak dakikalarca çiğnenip et tütüsü alınır. Kalan etli kemikler büyük bir bakır tencerede ya da küçük bir haranada sabaha kadar - lığla gibi - pişirilerek ertesi günü sabahleyin haşlama olarak yenilir. Bazı köylerde de bu pişirilmiş etler cami önünde her evden gelenlerle bir kazanda karıştırılarak ısıtılıp topluca yenilinir.
İşkembeler karın kavurması yapılır. Kuyruk ve iç yağları sızdırılıp don yağı elde edilir. Yağı süzülünce kalana ‘kakırt’ denilir ki soğanla yufka ekmeğe dürülüp yenilir. En sona kalan kelle ve paçalar ateşte ütülerek tütülüce pişirilir.
Bütün yıl ete alışmamış mideler kurban bayramlarında , genellikle bozulur.
Bayram bitinceye kadar işe-güce gidilmez. Yalnız keşik davarı, sıra kime gelmişse gütmek zorundadır. Keşik davarın güdülmesinde hiçbir aksama, hiçbir haksızlık olmaz. O nedenle Bozkır köylüleri: ‘Bizim hükümetin işleri keşik davarı gibi aksamadan yerine getirilirse Türkiye nin sırtı yere gelmez’ derler. Bayramda hayvanların çifte (tarla sürme) yüke koşulması günah sayılır ‘Bu ağır mübarek günlerde’ .
Bayram süresince köyün içinde gezip eğlenmek, oyunlar oyanayıp hoşca vakit geçirip dinlemek, küsleri barıştırmak bayramların iyiliklerindendir.
Hiç yorum yok: