Bitki Örtüsü - Bozkır Dedikleri - Mithat Arı

A.Doğal bitki örtüsü:

     1-Ağaçlar:

     Tarla açılmamış, bağ dikilmemiş doğal çevrede meşe ve ardıç ağaçları ilk sırada yer alır. Çam, köknar, ladin ağaçları bölgede azdır. Ardıç, yakacak olarak, asıl ev yapımında örtü ağacı olarak kullanılır. Bu alanda çok sağlam bir ağaçtır. Kolan görevinde kirişler; direkler, dikmeler, hatıllar, yıllar boyu suyun içinde bile abanozlaşarak, çürümeden dayanırlar.

     Ardıcın gencine "doru", yaprağına "pür", içinde tohumları olan nohut büyüklüğündeki meyvesine "gilik" denir. Birde dikenardıç türü vardır. Pürler kurutularak ateş tutuşturmada çıra, gaz görevinde kullanılır. "Pürleyivermek" diye de bir mecaz anlatım vardır. Bir olayla ilgili birini işletmek, kışkırtmak demektir. Köy çocukları ilk tütün içmeye ovaladıkları ardıç kabuklarını bir kağıda sarmakla başlarlar.

     Meşe ağaçlarına ve meyvesine pelit denir. Bozpelit, gerpelit, tavukpeliti, ovapeliti, karapelit, palamut, bozpalamut, karapalamut, kasnak, akpalamut ve benzeri çeşitleri vardır. Çalı şeklinde olan küçüklerine "ilki" denir. Bazı bozpelitlerde yetişen mazı ile akpalamutun meyvesinin çanağı deri tabaklamakta kullanılır. Ayrıca meşelerin meyveleri insanlar, hayvanlar, kuşlar için bir besin kayağıdır.

     "Marsık" denilen meşe kömürü mangalda iyice yanmadan içeri alınırsa insanı zehirler. Ölüme kadar varan bu zehirlenmeye kömür vurması denir.

     Meşe külünden "güç" çıkarılır. Güç, deterjan görevinde, çamaşırları yıkamada, ayrıca sert kabuklu siyah ve beyaz üzümleri bandırmada kullanılır. Kaynayan güçlü suya batırılmayan üzümler iyi kurumaz. Güç, meşe külü kaynatılıp dinlenmeye bırakılarak, çökeltisinden arındırılmış duru bir su şeklinde elde edilir.

     Ardıç-meşeden sonra, sıra yabani armut ve eriklere gelir. Ahlat da denilen yabani armutların meyveleri son baharda toplanarak sağlamları "kak", ezilmişleri dibekte dövülüp kurutularak "kükürt" yapılır. Bunlar "kavut"un ana maddeleridir. Yabani eriklerin tazesi çağla yerine tuza bandırılarak yendiği gibi son güzde olgunlaşan meyveleri de kurutularak hoşaf yapmakta kullanılır. Keskin ekşi olur. Aşeren kadınların da bolca yediği bir şeydir.

     Yabani armut ve erikler aşılanarak gerçek armut ve erik meyveleri yetiştirilebilir.

     Bunların dışında doğal olarak yetişen ağaçlardan, kavak, söğüt, biladan (çınar), dişbudak, şimşir, karaağaç, alıç, kızılcık, kokarağaç vb. Çalı şeklinde olanlardan; itgülü (kuşburnu), gürüz (böğürtlen), tavşan ağacı, borcak, keçiçağlası, çıtlık (Antep fıstığının yabanisi olup ufak taneli meyvesine de çıtlık, menengiç denir.), karamuk (karamık) çalıları; genç sürgünlerinden sepet örülüp, cilit, yay yapılan ilkbaharda sarı sarı, salkım salkım çiçekler açan, güzün karadut gibi insanın elini ağzını boyayan küçük üzümler veren, ekşi taze yaprakları yufka ekmeğe dövülüp yenilen, pilavı pişirilen, dikenli bodur bitkilerdir

    2-Otlar:

Özellikle bol yağışlı yıllarda çeşitli çiçekleriyle dağı taşı, tarlaları bir renk cümbüşü içerisinde bezeyen ve cıvıldaşan kuş sesleriyle doğaya bir canlılık katan otlar için "binbir derde deva" denir. Bir çoklarının tazesi yenir. Ekin tarlalarında, otluklardan işlenen otlardan hayvanlar için ot samanı yapılır. Kurak yıllarda dağın taşın neşesi olmaz. Ot ekin bitmeyince doğru dürüst ürün alınamaz. Bu nedenle ekin ve ot, yörenin iki temel unsurudur.

    Yenilen otlar:Circivelek, innelik, garkavuk (güneyik), yemlik, tekesakalı (dedesakalı), keklikotu, tüternene (nane), yabanitere (suteresi), ekşikuzukulağı, taşkiynici, kuzukiynici, tokmakan (semizotu), gelincik vb.

     Diğer otlar:  Yonca, karayonca, çayıryoncası, çimen, çayır, karaçayır, acı-tatlıkekre, kedibağırsağı, gölücür, sirken, köpürcük, ayrık, sakızlık, kuzukulağı, kuzukupesi, çalağanotu, kelerkuyruğu, çalba, ısırganotu, darılcan, iğey, süpürgelik, pancarcık, kargakeleği, kokarnene (yarpıs), akkulak, sütlük, yağlık, butırak, çakırdikeni, eşekdikeni, devedikeni, geven, kokarot, ulama… vb.

      3-Çiçekler:

            Koyundölü (koyunçiçeği), çiğdem, sümbül (kardelen), morsümbül, nergiz, navruz, lale, papatya, mezarlık lalesi, kokarlele (gelincik), morçiçek, şeytankılıcı, menevşe, susam (susen= zambak)… vb. Mezarlıklarda sarı, pembe yabani güller bulunur.

           Bu çiçeklerin çoğunun soğanı dağlardan, bağlardan, tarlalardan sökülüp getirilerek çevlüklerin uygun yerlerine dikilir.

      Sarı çiğdemler kurumaya tutumu buna "kılçık" denir. Her yerde bol miktarda olan kılçıkları kazarak "topuk" denilen soğanlarını çıkarıp zevkle yerler. Çiğdem topuğundan başka birde büyükçe ayı topuğu (gözenek) vardır. Hafif acımsı, sulu, hoş bir tadı vardır. Nergiz topuğu da yenir diğerlerinin soğanları yenmez. Köklerinin yumruları yenen "yağlık" ve "purçalık" denen iki bitki daha vardır.

     B. Yetiştirilen bitkiler:

     1-Ağaçlar:

     Elma (ekşi elma, tatlı elma, kış elması, yaz elması…), erik (suluerik, sarıerik, kızılerik, üzümeriği, devedaşşağı, karaerik…), armut (kışarmudu, aşarmudu, sarıarmut, kökçearmut, kantartopu…). Günümüzde elmalar, erikler, armutlar çok çeşitlendi. Ceviz , bayam , iğde, kiraz, akdut, karadut, şeftali, kayısı, vişne… vb. 

     Kavak, söğüt, akasya gibi meyve vermeyen ağaçlarda yetiştirilir. Kendi ihtiyaçları için ve ticaret amacıyla su kenarlarında bolca bulunur.

     2-Ekinler:

     Buğday ve diğerleri: Akbuğday, karabuğday, kocabuğday (bulgurluk sert buğday), arpa, göremez (arpa buğday karışımı), nohut, mercimek, fasıl, fiğ, burçak, seğelek (keten), afyon (haşhaş), susam, günaşık (ayçiçeği)… vb.

     3-Sebzeler:

     Kabak ,pancar, soğan, patates, gavenez (domates), biber, bakla (fasulye), marul, salatalık (bostan), karacücca (çörekotu), göğer (tohumundan üretilen küçük soğan), cezir (havuç), şalga, turp, patlıcan, pırasa, ıspanak…vb.

      4-Çiçekler:

     Evlerin önünde, çevlüklerde, ve bahçelerde çiçek yetiştirilir. İnsanlar zevkine göre her türlü çiçeği saksıda veya bahçede yetiştirir.

     5-Bağlar:

     Bağ yetiştirmeye uygun yerlerde birer metreküpe yakın, kışın güzel havalarda kazılmış "yalak" denilen çukurlara köklü ya da ökçeli bağ çubuğu dallarının baharda dikilmesiyle başlanır. Çukur yarısına kadar kapatılır üstüne kar ve yağmur suları dolarak dikilen dal iyice suyunu alır. Başka sulama yapılmaz.

     Yörede en iyi bağlar, üzümler Göksu’ya bakan yamaçlarda yetişir. Onun için üzüm Gök Dere’nin sesini duyacak derler.

     İki üç yıl iyice kuvvetlenen dallar, dibinden bağ bıçkısıyla kesilir. Bu işleme "koça çekmek" denir. Kesilen yerden, yeni bir sürgün çıkar. Birden çok olursa en kuvvetlisi bırakılır. Diğerleri çıktıkça yolunur. Çok enderde olsa yeni sürgün vermezse buna "kör oldu" denir. Mart sonu bağlar budanırken koçun ucu da topuktan biraz yüksekçe kesilir. Bu kesilen uçtan, dalların çoğalması koçun üzüm vermesi sağlanır. Dibindeki çukur yavaş yavaş doldurularak bağ, sürülecek şeklini alır. Koçların yaşlananına bağ kütüğü, her ikisine birden bağ çıbığı (omca) denir. Bağlar sabanla sürülür, kazma ve çükürle (küçük kazma) dipleri açılır. Haziran ayında dipten gelen ve zayıf sürgünler koparılır. Buna filis almak denir. Taze sürgünlerin uçları yufka ekmekle dürülüp yendiği gibi içine bulgur atılarak filisli aş (pilav) pişirilir. Taze yapraklarında yaprak sarması da yapılır.

     Bağlarda az da olsa alınıp satılırken yüz ölçümüne göre değil çubuk sayısına göre değer biçilir.

     Evlerin çelenlerine asmalar ağdırılır. Asmasız çevlük, ev düşünülemez.

     Bağlar için en büyük tehlike baharda üşüme ve dolu vurmasıdır. Dolu vuran bağda gelecek yılda üzüm bitmez. Üzümler içinse "kara vurgunu" denen külleme belli zamanlarda kükürt atılarak önlenir.

     Üzümleri genel olarak üç gruba ayırırız: a-kurutmalık, b-pekmezlik, c-hevenlik.

Her üzüm rengiyle, tütüsüyle, tadıyla, yumuşaklığı, sertliği ile bu üç gruba da girebilir. Her gruptan üzümler olgunlaşmalarına göre yenilir.

     Renklerine göre iki gruba ayırırız:

     Siyahlar: Kara üzüm, iri kara,kecimen, ufak taneli, kişnişli, günsü, su üzümü, erkek üzüm, yeşil yapraklı, boz yapraklı… vb.

     Beyazlar: Dökülgen (sarı dökülgen, gök dökülgen), şam üzümü, ak üzüm (sık taneli ak üzüm, seyrek taneli ak üzüm, tilki kuyruğu ak üzüm), kızılerkek, köledoyuran, miski (tüter miski, yavan miski), sarı üzüm, gök üzüm…vb. birçok çeşidi vardır

Bitki Örtüsü - Bozkır Dedikleri - Mithat Arı Bitki Örtüsü - Bozkır Dedikleri - Mithat Arı Reviewed by Bozkır Dernekleri on Haziran 17, 2021 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.